top of page
Search
  • Writer's pictureAdmin

Öfke Yönetimi: Öfke Tolerans Penceresinin Arttırılması


Kurumsal iş hayatında çalışan danışanlarımdan Ayşe, (isim, gizlilik etiği açısından değiştirilmiştir) iki ay önce pozisyon değişikliği dolayısı ile yeni bir kadın direktör altında çalışmaya başladı. O güne kadar işini severek yapmasına rağmen, kendi tabiri ile yeni direktörünün devamlı eleştirileri onu rahatsız etmeye başladı. Bu nedenle işine karşı duyduğu şevki kaybettiğini hissetmeye başlamıştı. Üstelik eşi ile olan diyaloglarında da kendini hep "bu tatsız direktörü” şikayet eder bulur oldu.

Bir müddettir kendini esir alan bu edilgen hissiyattan sıkılıp, durumu nasıl yöneteceği ve nasıl sorumluluk alabileceği ile ilgili düşünür oldu. Dolayısıyla bu konuyu düzenli yaptığımız seanslarımıza da getirmeye karar verdi..

Ayşe’nin bu konuda aldığı sorumluluk beni çok etkiledi. Bireysel liderliğin tam da öyle bir şey olduğunu kendisine ilettim. Bireysel liderlik; kişinin kendi içinde yaşadığı sıkıntılı durumlarda, bu sıkıntıya sebep olan unsurları suçlamak yerine, bu konuyu nasıl ele alıp durumu kendi içinde değiştirebileceği ile ilgili sorumluluk almaktır.

Bir seansımızda, Ayşe’yi, direktörü ile sıkıntı yaşadığı bir deneyimi zihninde canlandırmaya davet ettim. Direktörünün yaptığı eleştirileri zihninde canlandığında, bedeninde nasıl bir duygulanım olduğunu sordum. Karnında bir kasılma hissettiğini dile getirdi. Hissettiği bu kasılmaya izin verip, “kabul ve şefkat içeren dikkatini" karındaki kasılmaya vermesini söyledim. Dikkatini kasılmış karnına yoğunlaştırdıkça, çözülme başladı. Bu süreçte, Ayşe karnında volkan gibi bir sıcaklık dalgası hissettiğini dile getirdi. Ben de, aynı anda Ayşe'nin ellerini yumruk yaptığına dikkat çektim. Ayşe dikkatini ellerine verdiğinde, yumruğunu sallama isteğinin farkına vardı. İşte o zaman içinde hissettiği öfkeyi dile getirebildi.

Öfke, Ayşe’nin çocukluk dönemine ait tehlikeli bir duygu olduğundan, her öfke duyduğu durum karşısında korkuya kapılıp donuyordu. Bu seansta, Ayşe direktörü karşısında da aynı şeyi yaşadığını fark etti. İlerleyen günlerde gerçekleştirdiğimiz seanslarda, terapi odasının güvenli alanı içerisinde, Ayşe o güne kadar izin vermediği öfkesini tanımak ve dile getirmek için kendine izin verdi. Beden odaklı çalışmalar ile öfke duygusuna karşı tolerans penceresi genişledi. Bu sayede öfkeyi bastırmak yerine, kendi öfkesini kabul etmeye ve her duygu gibi öfkenin de bir bilgeliği olduğunu görmeye başladı.

O seanslardan sonra, direktörü eleştirdiği zaman donmak yerine öfkesini hissetti ancak öfkesine kapılıp bir tepki vermemeyi de başardı. Diğer yandan öfkeye toleransı arttığından direktörünün eleştirilerini anlamaya yöneldi. Bazı durumlarda direktörün geçerli eleştiriler yaptığını fark etti. Bu sayede de bu geri bildirimlere göre işini organize etti. Bununla birlikte bazı eleştirilerin yapıcı olmadığını gördü. Bu gibi durumlarda ise, artık öfkeden donakalmayan Ayşe, sakin bir şekilde neden o eleştirinin yapıcı olmadığını direktörüne söyleyebildi. Böylece direktörünün onu dinleyip, dikkate aldığını deneyimledi. Zaman içerisinde ilişkileri “tatsız” olmaktan çıktı, özenli ve saygılı bir iş ilişkisine dönüştü.

Seanslarda öfkenin dile gelmesi, dönüşüm için enerji anlamına geldiğinden, beden psikoterapi uzmanı tarafından memnuniyetle buyur edilir. Ancak kabulü ve yaşanması çok zor olan öfke duygusundan korkan ve bastıran danışanlar, öfke duygusu ile ilgili toleransları olmadığından, öfke ile karşı karşıya kadıklarında, zihinsel melekelerinin kendilerini terkettiğini hissedebilirler. Bu nedenle öfkenin varlığı kabul edip, onunla çalışabilmek için tolerans geliştirmek gerekir. Zira öfke de yaşam enerjisinin bir tezahürüdür. Onu nasıl yönettiğimiz yaşam kalitemizi belirler.

Bu nedenle Ayşe’yle seanslarımız sırasında, öfke duygusunun tolere edilmesi üzerine çalıştık. Ayşe öfke duygusu tolere edebilme yetisi kazandıkça, öfke uyandıran durumlarda bilişsel beceriler devreye girebildi ve Ayşe bu gibi durumlara karşı, uygun yaratıcı yanıtları verebildi.

Danışan ve danışman arasındaki Gizlilik Sözleşmesi ve meslek etiği gereğince, bu vakada anlatılan kişiler ve olaylar değiştirilmiştir.

209 views0 comments

Recent Posts

See All
bottom of page