top of page

NE DEDİLER

Eşime duyduğum öfke, nefret ve kıskançlığı seanslarda derinden yaşamayı öğrendikçe, sevgi ve özlemimin de hala yaşadığını his ettim. İlişkimde yoğun duyguların nerelerden kaynaklandığını anladım. Kendi sorumluluğumu fark ettim. Gururu bıraktım. İsteklerimi ve arzularımı dile getirmeyi öğrendim. Hala zorlanıyorum ancak eski karanlık yerde değilim.

İsteklerimi ve arzularımı dile getirmeyi öğrendim.

Daha önce onu dinlemediğimi ve kafamda onun ne yaşadığının ön yargısı ile ona davrandığımı  fark ettim. Uzaklaşmamızın sebebinin bu olduğunu gördüm.  Kendi varoluşumu his  ettikçe onu da algılamak, merak etmek, duymak, kabul etmek kolaylaştı.

Eşim ile ilişkimde onu duymayı ve his etmeyi öğrendim.

İlişkilerimde açıklık, samimiyet ve güven yaşıyorum. Yalnızlık hissim azaldı.

Yalnızlık hissim azaldı.

Kurumsal bir işte çalışıyorum. Liderlik ile ilgili bir sürü eğitim aldık. Günlük hayata gelince, öğrendiklerimi robot gibi uygulamaya başladım. Ekipte daha uyumlu olmamız gerekirken, olan dinamiğimizi de kaybettik. Seanslarda yaptığımız beden çalışmaları sırasında, bastırılmış doğal halimi serbest bıraktım. Çok da hoş olmayan duygularıma izin verdim. Bedenim rahatladı. Özellikle öfkemi ifade ettikçe, onun da yaşam enerjimin bir parçası olduğunu gördüm. Öfkeden gelen enerjimi yaratıcı ve yapıcı olarak kullanmayı, kendi gücüme sahip çıkmayı öğrendim. Bu sayede ekibimi hedeflerimiz doğrultusunda harekete geçirebildim.

Bu sayede ekibimi hedeflerimiz doğrultusunda harekete geçirebildim

İş yerimde benden istenilenleri yapmak için kendimi tüketiyordum. Seanslarda kendi sınırlarımı anlamaya ve bunu ifade etmeye geçtim. Terfi ettim.

Terfi ettim.

Neleri istemediğimi söyleyip şikâyet etmekten ne istediğimi anlamaya, ifade etmeye ve isteklerimi gerçekleştirmek için aksiyon almaya başladım.

Aksiyon almaya başladım

Kendimi dinlemeyi öğrendim. Nelerin beni tetiklediğini fark ediyorum. Kendime anlayış ve şefkat gösterdikçe, tepkisel davranmak yerine farklı ifade şekilleri buluyorum. Sezgisel kaynaklarım devreye giriyor. Danışmanım “resilience” kazandığımı söylüyor.

Sezgisel kaynaklarım devreye giriyor.

Annemi  kaybettiğimde müthiş bir öfke yaşadım.  Kendimi bir yere koyamıyordum.  Ne olduğunu anlayamıyordum. Seanslarda duyduğum bu derin öfkenin, yas sürecimin bir parçası olduğunu anladım.  Annem ile “bitmemiş işlerim” olduğunu farkettim. Onunla hayali diyaloğa girmek içimi epey rahatlattı.  Öfkem dindi. Gözyaşı dökmeye başlayabildim. Ona kızgınlık duyduğum bir sürü şeyi dile getirme şansı buldum. İçim yumuşadı.

Öfkem dindi.

İki sene önce 20 senelik eşimden boşandım.  Her ne kadar bilinçli bir tercih yapmış olsam da, ayrılık sürecini etimden et kopar gibi yaşadım. Bir tarafım açık yara gibiydi. Seanslarda yaralarımı sararken, kendime özen göstermeyi öğrendim.  Yalnızlık ve boşluk  duygusu, kendi yaşam enerjimi hissettikçe azaldı. Kendimden keyif almayı öğrendim.

Kendimden keyif almayı öğrendim.

"Kendimi eleştirerek  dövmüyorum. Enerjimi eksiklik his ettiğim alanlarda yapıcı ve geliştirici şekilde kullanıyorum.  Kendimle ilişkim değişti.  Sevgi ile davranıyorum…”

Kendimle ilişkim değişti.

32, Erkek, İstanbul

"Artık öfkemden korkmuyorum. Onun da bir çeşit yaşam enerjisi olduğunu anladım. Yapıcı bir şekilde kullanıyorum.”

Artık öfkemden korkmuyorum.

Kanser teşhisi konduğunda temelden sarsılmıştım. Şok, korku ve panik yaşadım. Üzülmemin ve moral bozukluğumun iyileşme sürecimi olumsuz etkileyeceğini düşündükleri için, çevremdekilerle kendi zorluklarımı paylaşamadım.  Seanslarda farkında bile olmadığım pek çok korkuyu, öfkeyi ve sıhhatimi kaybetmiş olmanın acısını dile getirme imkanı buldum. Bu beni duygusal olarak güçlendirdi. Yaşamımı gözden geçirdim. Özümün iyileştirici gücüne inancım arttı. Kendine daha iyi davranan biri oldum.

Kendine daha iyi davranan biri oldum.

Please reload

bottom of page