Lâl yakın ilişkisinde yaşadığı bir zorluğu çözümlemek için Cultivating Presence seanslarıma gelmeye başlamıştı.
Erkek arkadaşı ile mutlu olduğunu anlatıyordu. Ancak erkek arkadaşının zaman zaman kendisinden beklentilerini dile getirdiğinde derin bir yetersizlik hissediyordu. Böyle zamanlarda da içine kapanıyordu.
Bir diğer tarafta da erkek arkadaşının en çok beğendiği özelliklerinden biri anlayışlı olmasıydı. Lâl’in anne ve babası yıllar içerisinde onu en iyi şekilde yetiştirmek için her tür imkanı seferber etmiş olsalar da, büyürken onların anlayış ve sevgilerini hayatında hissedememişti. Erkek arkadaşı ise Lâl ne zaman bir zorluk yaşasa onu dinliyordu. Lâl’in ne hissettiğini anlamaya çalışıyordu. Lâl de bu sayede kendi hayal kırıklığı veya üzüntülerinin farkına varabiliyordu.
Son aylarda ise erkek arkadaşı kendi işi ile ilgili stresli bir döneme girdiğinden, eve yorgun ve moral bozukluğu içinde geliyordu. Bu süreçte Lâl’den anlayış beklediğini sık sık dile getiriyordu. Lâl tam da bu noktada ne yapacağını bilemiyordu.
Hem erkek arkadaşının içinde bulunduğu durumuna çözüm bulamıyor oluşuna, hem de kendi çaresizliğine sinir oluyordu. Üstüne üstlük erkek arkadaşının işte yaşadığı durumla ilgili kendi kendine öfkelenmesini de tahammül edilemez buluyordu. Lâl bu başa çıkamadığı duygular karşısında da içine kapanıyordu.
Lâl’in iyice kendi kabuğu içine çekildiği bir akşam, erkek arkadaşı gene burnundan soluyarak eve geldi. Bu sefer öfkesi kendine değil patronuna karşıydı. Patronunun süregelen davranış şekline kızgındı ve bu davranışlarının değişmeyeceğini artık kabul etmişti.
Erkek arkadaşı bu durumu Lâl’e anlattığında, Lâl donakaldı ve ne diyeceğini bilemedi.
Erkek arkadaşı bu suskunluğu karşısında ona; neden donup kaldığını, neden bir şey söylemediğini, neden onu desteklemediğini sesini yükselterek sormaya başladı. Artan gerginliğin elektriği ile Lâl’in çay doldurduğu bardak çat diye çatladı ve sıcak çaylar etrafa saçıldı.
Kırılan çay bardağı ve akan sıcak çay aralarındaki gerginliğin adeta bir sübabı oldu. İkisi de durdular. Erkek arkadaşının derin nefes alışını duydu. Ve odaya birden bir sakinlik geldi.
Lâl o anda kendi isyanını ve çaresizliğini hissetmeye başladı.
-o-
Cultivating Presence seansımıza Lal’in isyanının neye karşı olduğunu araştırarak başladık.
Lâl, çalışmalarımız sırasında, erkek arkadaşının içine kapandığı anları sorgulamasının ve kendisinden veremediği bir şeyi talep etmesinin, onu ne kadar öfkelendirdiğini fark etmeye başladı.
Bu duyguları mindfullness ile bedeninde takip ettikçe, kendisinin donakalmasına sebep olan, kaçındığı veya görmezden geldiği hislerin etkisini fizyolojik olarak fark etmeye başladı. Bu sayede, kaçındığı veya görmezden geldiği duygulara karşı tolerans penceresi genişledi. İlerleyen seanslarda, beden psikoterapi yöntemleriyle, biz, Lâl’in öfkesine alan açtıkça, o da içinde hissettiği yetersizlik duygusunu ve çaresizliğinin acısını kelimelere dökebildi. Artan tolerans penceresi ile Lâl, o güne kadar baskıladığı yoğun duygulardan kendini korumak için, içe kapanmayı seçmiş olduğunu anladı. Lal; erkek arkadaşının işten kaynaklı öfkesinin kendine verdiği rahatsızlığın, kendi öfkesi ve duyguları ile kopuk oluşundan kaynaklandığı gördü.
İlişkilerimizde bağlılık geliştikçe, paylaşılan ortak bir duygusal alan ortaya çıkar. Bu alanda, adeta aynı kap içerisinde yaşayan iki balık gibi, partnerler de birbirlerinin duygu ve duygulanımlarından etkilenir, aynı frekans ile tınlarlar. Eşler bu duygulara izin verdikçe ve birbirlerine karşı empati duydukça, birbirlerini sakinleştirebilirler. (Co-regulation) Bu sayede yoğun duygulara kapılıp gitme ve sağduyudan uzaklaşma olasılığı azalır. Zihinsel yetileri yükseldiği için, durumlar karşısında daha olgun yanıtlar verebilirler. Yalnızlık duygusu azalır ve eş olma, yoldaş olma duygusu artar.
İlerleyen günlerde erkek arkadaşının gerginliği ve üzüntüsü karşısında gitgide daha az içine kapandığını fark eden Lal, artık erkek arkadaşının hissettiği duygular kendi içinde de tınladığı halde, eskisi gibi bu yoğunluktan rahatsızlık duymuyordu. Bu gelişimde, genişleyen tolerans penceresine dayalı olarak erkek arkadaşının sıkıntılarını açıklıkla dinleyebilmesi büyük rol oynamıştı.
Erkek arkadaşı, bir kaç hafta sonra kardeşi ile yaşadığı bir çatışmada, Lâl'in ona çok destek olduğunu ve onun desteği sayesinde kardeşi ile yaşadığı çatışmayı daha sağduyulu yönetebildiğini dile getirmiş.
Kendine ve sürece inanan Lâl, bedeninin bilgeliğini kullanarak kendi içsel savunma mekanizmasını, bir sene gibi kısa bir zamanda dönüştürdü. Kendini daha rahat regüle edebilir oldu. Bu sayede de erkek arkadaşının yaşadığı bir zorlukta onu sakinleştirip, süreci daha sağduyulu yönetmesine yardımcı oldu.
Danışan ve danışman arasındaki Gizlilik Sözleşmesi ve meslek etiği gereğince, bu vakada anlatılan kişiler ve olaylar değiştirilmiştir.